
Ayasofya resmi adıyla Ayasofya-i Kebir Camii Şerif’inin bahçesine girince biraz ilerde solda muhteşem bir şadırvan görülür. Bu şadırvan I. Mahmut tarafından Ayasofya Cami’nin bahçesine yaptırılmış, İstanbul’un en büyük ve ihtişamlı şadırvanlarından biridir. Görkemli ihtişamıyla neredeyse Ayasofya Camii ile yarışır durumdadır. Cami’nin bahçesine girince şadırvanın kubbesinin en üstünde en ulvi haliyle gözümüze çarpan Allah ve Muhammed yazısıdır. Şadırvanın dış ve iç cephesi, kubbesi ve kubbesinin iç süslemesi göz kamaştırıcıdır. Şadırvanın ortasında on altı bölümlü mermer su havuzu bulunmaktadır. Şadırvanın dış tarafına İmam Bûsirî hazretlerinin Kaside-i Bürdesi’nin ilk on altı beyti Arapça olarak yazılmıştır. Ayrıca iç kısma da şair Emin’in on altı beyitlik şiiri hakkedilmiştir. Şadırvanda bulunan havuz musluklarının en üstünde Enbiya Suresi 30. “ … ve biz her canlıyı sudan (yarattık,)” mealindeki ayet Arapça olarak yazılmıştır. Havuz musluklarının üstündeki on altı beyitlik kitabe de yine şair Emin’e aittir.
Bu muhteşem şadırvan İstanbul’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken eserlerdendir. Eser ziyaret edildikten sonra Ayasofya Camii’nde huşu içinde namaz kılıp bize bu eserleri yadigâr eden ecdada dua ederek gönül huzuru içinde ziyaret sonlandırılabilir.
Ayasofya Sultan I. Mahmut Şadırvanı İstanbul’un Fatih ilçesi Cankurtaran Mahallesi, Sultan Ahmet, Ayasofya Meydanı No:1’de Ayasofya Camii’nin bahçesindedir. Musluklarından su akmaktadır.
Ayasofya Sultan I. Mahmut Şadırvanı
Şadırvanın Dış Tarafındaki Arapça Kaside-i Bürde Okunuşu-Arapça Yazılışı:
أَمِنْ تَذَكُّرِ جِيرَانٍ بِذِى سَلَمِ
مَزَجْتَ دَمْعًا جَرَى مِنْ مُقْلَةٍ بِدَمِ
أَمْ هَبَّتِ الرِّيحُ مِنْ تِلْقَاءِ كَاظِمَةٍ
وَأَوْمَضَ الْبَرْقُ فِى الظَّلْمَاءِ مِنْ إِضَمِ
Kaside-i Bürde Kitâbesinin Okunuşu:
I. Kitâbe:
EMİN TEZEKKÜRİ CÎRÂNİN BİZÎ SELEMİ
MEZECTE DEM‘AN CERÂ MİN MUKLETİN Bİ-DEMİ
EM HEBBETİ’R-RÎHU MİN TİLKÂİ KÂZIMETİN
VE EVMEDA’L-BERKU Fİ’Z-ZALMÂİ MİN İDAMİ
Kaside-i Bürde’nin Türkçesi:
I. Kitâbe:
Ey gönül neden böyle kanlı akar gözyaşın
Yadına mı düştüler ahbabın arkadaşın
Medine’den bir saba kokular mı getirdi
Karanlıkları yırtan bir şimşek mi belirdi
Kaside-i Bürde II. Kitâbe:
فَمَا لِعَيْنَيْكَ إِنْ قُلْتَ أكْفُفَا هَمَتَا
وَمَا لِقَلْبِكَ إِنْ قُلْتَ اسْتَفِقْ يَهِمِ
أَيَحْسَبُ الصَّبُّ أَنَّ الْحُبَّ مُنْكَتِمٌ
مَا بَيْنَ مُنْسَجِمٍ مِنْهُ وَمُضْطَرِمِ
II. Kitâbe:
FEM Lİ‘AYNEYKE İN KULTE EKFÜF HEMETÂ
VEMÂ LİKALBİKE İN KULTE’S-TEFİK YEHİMİ
E YAHSEBÜ’S-SABBÜ ENNE’L-HUBBE MÜNKETİMÜN
MÂ BEYNE MÜNSECİMİN MİNHÜ VE MUDTARİMİ
II. Kitâbe:
Ne gözlerin ne kalbin artık seni dinliyor
Dur sakinleş deyince sana hayret ediyor
Bir yanda gözü yaşı bir yanda yanan kalbi
Âşıklar sanırmış ki gizli kalacak derdi
Kaside-i Bürde III. Kitâbe
لَوْلاَ الْهَوَى لَمْ تُرِقْ دَمْعًا عَلَى طَلَلٍ
وَلاَ أَرِقْتَ لِذِكْرِ الْبَانِ وَالْعَلَمِ
فَكَيْفَ تُنْكِرُ حُبًّا بَعْدَمَا شَهِدَتْ
بِهِ عَلَيْكَ عُدُولُ الدَّمْعِ وَالسَّقَمِ
III. Kitâbe:
LEVLE’L-HEVÂ LEM TÜRİK DEM‘AN ‘ALÂ TALELİN
VELÂ ERIKTE LİZİKRİ’L-BÂNİ VE’L-‘ALEMİ
FEKEYFE TÜNKİRÜ HUBBEN BA‘DE MÂ ŞEHİDET
BİHÎ ‘ALEYKE ‘UDÛLÜ’D-DEM‘I VE’S-SEKAMİ
III. Kitâbe:
Aşk olmasa yaşını yerlere dökemezdin
Ağaçları dağları anarak inlemezdin
Perişanlığın yeter sen demesen halini
Herkese belli eder derdinin sebebini
Kaside-i Bürde IV. Kitâbe
وَأَثْبَتَ الْوَجْدَ خَطَّيْ عَبْرَةٍ وَضَنىً
مِثْلَ الْبَهَارِ عَلَى خَدَّيْكَ وَالْعَنَمِ
نَعَمْ سَرَى طَيْفُ مَنْ أَهْوَى فَأَرَّقَنِى
وَالْحُبُّ يَعْتَرِضُ اللَّذَّاتِ بِالْاَلَمِ
IV. Kitâbe:
VE ESBETE’L-VECDE HATTAY ABRATİN VEDANEN
MİSLE’L-BEHÂRİ ‘ALÂ HADDEYKE VE’L-‘ANEMİ
NE‘AM SERÂ TAYFÜ MEN EHVÂ FEERRAKANÎ
VE’L-HUBBÜ YA‘TERİZU’L-LEZZÂTİ Bİ’L-ELEMİ
IV. Kitâbe:
Yüzünde iki çizgi biri kandan bir lale
Bir de hastalık izi benziyor sarı güle
Gece gelir uyarır yar hayaliyle beni
Sonra muhabbet gelir engeller lezzetleri
Kaside-i Bürde V. Kitâbe
يَا لاَئِمِى فِى الْهَوَى الْعُذْرِيِّ مَعْذِرَةً
مِنِّى إِلَيْكَ وَلَوْ أَنْصَفْتَ لَمْ تَلُمِ
عَدَتْكَ حَالِى لاَ سِرِّى بِمُسْتَتِرٍ
عَنِ الْوِشَاةِ وَلاَ دَائِى بِمُنْحَسِمِ
YÂ LÂİMÎ Fİ’L-HEVE’L-‘UZRİYYİ MA‘ZİRATEN
MİNNÎ İLEYKE VELEV ENSAFTE LEM TELÜMİ
‘ADETKE HÂLÎ LÂSİRRÎ BİMÜSTETİRİN
‘ANİ’L-VİŞÂTİ VELÂ DÂÎ BİMÜNHASİMİ
V. Kitâbe:
Her gören ayıpladı hor gördü bu halimi
Kalmamış etrafımda insaf kerem sahibi
Halim aşikâr oldu ve aştı sınırları
Gammazlar açıkladı o en gizli sırları
Kaside-i Bürde VI. Kitâbe
مَحَّضْتَنِى النُّصْحَ لَكِنْ لَسْتُ أَسْمَعُهُ
إَنَّ الْمُحِبَّ عَنِ الْعُذَّالِ فِى صَمَمٍ
إِنِّى اتَّهَمْتُ نَصِيحَ الشَّيْبِ فِى عَذَلِى
وَالشَّيْبُ أَبْعَدُ فِى نُصْحٍ عَنِ التُّهَمِ
VI. Kitâbe:
MEHHADTENİ’N-NUSHA LÂKİN LESTÜ ESMA‘UHÛ
İNNE’L-MUHİBBE ‘ANİ’L-‘UZZÂLİ FÎ SAMEMİN
İNNİ’T-TEHEMTÜ NASÎHA’Ş-ŞEYBİ FÎ ‘AZELÎ
VE’Ş-ŞEYBÜ EB‘ADÜ FÎ NUSHİN ANİ’T-TÜHEMİ
VI. Kitâbe:
En güzel nasihati versen de kınasan da
Âşıklar sağır olur öğüde kınamaya
Ağaran saçlarım da bana verdiler haber
Hem onlar yanılmazlar yalan da söylemezler
Kaside-i Bürde VII. Kitâbe
فَإِنَّ أَمَّارَتِى بِالسُّوءِ مَا اتَّعَظَتْ
مِنْ جَهْلِهَا بِنَذِيرِ الشَّيْبِ وَالْهَرَمِ
وَلاَ أَعَدَّتْ مِنَ الفِعْلِ الْجَمِيلِ قِرَى
ضَيْفٍ أَلَمَّ بِرَأْسِى غَيْرَ مُحْتَشَمِ
VII. Kitâbe:
FEİNNE EMMÂRATİ Bİ’S-SÛİ ME’T-TE‘AZAT
MİN CEHLİHÂ BİNEZİRİ’Ş-ŞEYBİ VE’L-HERAMİ
VEL E‘ADDET MİNE’L-Fİ‘Lİ’L-CEMÎLİ KIRÂ
DAYFİN ELEMME Bİ-RA‘SÎ ĞAYRA MUHTEŞEMİ
VII. Kitâbe:
Hep kötülük emreden nefsim öğüt almadı
Ak saçlardan ve yaştan durumu anlamadı
Emreden gafil nefis almadı tedbirini
Nasıl ağırlayacak şimdi misafirini
Kaside-i Bürde VIII. Kitâbe
لَوْ كُنْتُ أَعْلَمُ أَنِّي مَا أُوَقِّرُهُ
كَتَمْتُ سِرًّا بَدَالِى مِنْهُ بِالْكَتَمِ
مَنْ لِى بِرَدِّ جِمَاحٍ مِنْ غَوَايَتِهَا
كَمَا يُرَدُّ جِمَاحُ الْخَيْلِ بِاللُّجُمِ
VIII. Kitâbe:
LEV KÜNTÜ A‘LEMÜ ENNÎ MÂ ÜVEKKIRUHÛ
KETEMTÜ SİRRAN BEDÂLÎ MİNHÜ Bİ’L-KETEMİ
MEN LÎ Bİ-RADDİ CİMÂHİN MİN ĞAVÂYETİHÂ
KEMÂ YÜRADDÜ CİMÂHÜ’L-HAYLİ Bİ’L-LÜCÜMİ
. Kitâbe:
Bilseydim olmayacak hürmetim misafire
O beyaz işareti örterdim boya ile
Şimdi bir el uzatıp kim beni kurtaracak
Nefsin emrine girmiş serkeşe gem vuracak
Ayasofya I. Mahmut Şadırvanının İç Tarafındaki Kitâbeler
I. Kitâbenin Okunuşu:
Mihr-i sipihr-i mecd ü şân Sultân Mahmûd-ı zamân
Her ḳavli her fiʿili hemân nâmı gibi Mahmûd’dur
Cârî zebânından kerem-i havz-ı ‘atâsı müzdahım
Mânende-i emvâc-ı yemm ihsânı nâ-mâʿdûddur
I. Kitâbenin Günümüz Türkçesi:
Gökyüzünün şanlı ve şerefli güneşi Sultan Mahmut’tur
Her sözü, her fiili adı gibi hep övgüye layıktır
Gönlünde bulunan cömertlik havuzunda ihsanları pek boldur
Deniz dalgaları gibi iyilikleri sayılamayacak kadar çoktur
II. Kitâbe:
ʿAyn-ı velâyet menbaʿı şems-i hilâfet matlaʿı
Ahlâḳ-ı Haḳḳın mecma‘ı şâhenşeh-i mes‘ûddur
Bu âb u tâb-ı himmeti hûbî-i rûy-ı şevḳeti
Cûş-ı mû‘in-i fitnatı bahşâyiş-i ma‘bûddur
II. Kitâbe:
O velilik kaynağı Hilafet güneşinin doğduğu yerdir
Hakkın ahlakı onda toplanmıştır, o mesut şahlar şahıdır
Gayretleri himmetli, güzel yüzü heybetlidir
Coşkun yardımları Allah vergisi zekâsıyla pek yerindedir
III. Kitâbe:
Şemşîr-i ʿadl-i kâimi eyler himâyet nâimi
Feyz-i duʿâ-yı dâimi bostân-ı mülke rûddur
Eyyâm-ı ʿadlinde mihen ḳılmaḳdadır terk-i vatan
Hep sûddur fikre gelen şimdi ziyân nâ-bûddur
III. Kitâbe:
Kılıcının şaşmaz adaletiyle korur uyuyanları
Duaların feyziyle hep sebze bahçelerine akıtır suları
Adaletli zamanında eziyetler terk eder vatanı
Hep kazançtır hatıra gelen şimdi yoktur ziyanı
IV. Kitâbe:
Ol ‘ârif-i sâhib-sülûk dilden eder ref‘-i şükûk
Tavsît-i vefd ile mülûk dergâhına ruh-sûddur
Beytü’l-harâma hem imâm hem hâdim-i beytü’l-harâm
Peygamberin emrine râm bir dâver-i pür-cûddur
IV. Kitâbe:
O arif tarikat sahibidir gönülden şüpheleri yok eder
Aracılar vasıtasıyla padişahlar dergâhını şen eder
Hem Kâbe’nin imamı hem de hizmetkârıdır
Peygambere boyun eğmiş pek cömert bir hükümdardır
V. Kitâbe:
İcrâ-yı şerʿa hâst-gâr îsâr-ı hayra zer-nisâr
Evsâf-ı pâḳ-i çâr-yâr zâtında hep mevcûddur
İtdi bu mevkîʿde binâ şâdırvân-ı cân-fezâ
Ammâ ne hoş hayr-ı be-câ ecri bunun mâhsûddur
V. Kitâbe:
İslam’ın icrası için karşılıksız altın saçar hayır işlerine
Dört seçkin sahabe¹nin vasıfları toplanmış kendisinde
Cana can katan şadırvanı bina etti bu mevkide
Amma ne hoş ne münasip bir hayır kıskanılır bunun ecri de
Resm-i bedî‘i dil-nişîn tasvîri gitdi tâ-be-Çîn
Çün ḳasr-ı firdevs-i berîn ḳalbe ferâh-efzûddur
Saḳfı müzehheb bir tabaḳ âbı nebâta mâ-sadak
Bu hayr-ı pâka pekce baḳ nezd-i Hudâ mevdûddur
VI. Kitâbe:
Hoş ve eşsiz eserin resmi ta Çin’e gitmiştir
Yüce Firdevs’in sarayı kalbe ferahlık verir
Çatısı yaldızlı bir tabak, suyu bitkilere layıktır
Bu pak hayra pekçe bak Allah katında pek sevimlidir
VII. Kitâbe:
Bu sulara server midir Zemzem mi yâ Kevser midir
Muhyîye yâ maẓhar mıdır ihyâya mahz-ı sûddur
Cân-ı şerefmend-i Hasen rû h-ı Hüseyn-i gül-beden
Bu ʿayn-ı safvet-mâyeden ez-cân ü dil hoşnûddur
VII. Kitâbe:
Bu sulara önder midir Zemzem mi veya Kevser midir
Yapana zahir mi hayat vermek için pek faydalıdır
Şerefli Hasan’ın canı gül bedenli Hüseyin’in ruhudur
Bu asıl saf mayalı sudan can ve gönül hoşnuttur
VIII. Kitâbe:
Ol husrev-i ʿâlî-nijâd olsun serîr-ârâ-yı dâd
Tâ dehr içinde âb ü zâd ebrâr içün mevcûddur
Târîh-i dil-cûsun Emîn su gibi takrîr eyledi
Sultân Mahmûd’a bu şâdırvân bu su da cûddur
1153
VIII. Kitâbe:
Adaletle tahtı süsleyen O soyu yüce padişahtır
Dünyada su ve azık iyiler için vardır
Gönül ferahlatan tarihini Emin su gibi yazmıştır
Bu şadırvan ile suyu cömert Sultan Mahmut yapmıştır
Ayasofya I. Mahmut Şadırvan Musluklarının Üstündeki Kitâbeler
Şadırvan Musluklarının Üstündeki Ayetin Okunuşu ve Anlamı:
Ve mine’l-mâi külle şey’in hay
“… ve biz her canlıyı sudan (yarattık.)”
Enbiya Suresi ayet, 30
Bu ayet-i kerime abdest alınan muslukların bulunduğu şadırvanın üstünde ve etrafında bulunmaktadır.
Şadırvan Musluklarının Üstündeki Kitâbeler
Şehinşâh-ı zamân Sultân Mahmûd-ı celîlü’ş-şân
Revân mîzâb-ı kilkinden ‘uyûn-ı re’fet ü ihsân
I. Kitâbenin Günümüz Türkçesi:
Zamanın şahlar şahı şanı yüce Sultan Mahmut Han
Kaleminin oluğundan akar merhamet pınarlarıyla ihsan
II. Kitâbe:
Teşebbüs eyledi dâmân-ı şerʿ-i fahr-ı kevneyne
Anı zâtına ḳıldı sâyebân-ı maʿdelet-unvân
II. Kitâbe:
Şahitlik etti İslam Dini, dünya ve ahirette büyüklüğüne
Koruyucu adaletli unvanı olarak seçti İslam’ı kendine
III. Kitâbe:
Sikender feyz-i re’yinden eğer itseydi istimdâd
Olurdu âb-ı hayvân dergehinde nâgehân cûşân
III. Kitâbe:
İskender eğer yardım alsaydı feyizli görüşlerinden
Dergâhında canlılar için su olurdu ansızın coşarak gelen
IV. Kitâbe:
Meded-res teşnegân-ı tîh-i ẓulme âb-ı şemşîri
Değil ahdinde beydâ-yı cefâda kimse ser-gerdân
IV. Kitâbe:
Yardım eder kılıcıyla zulme uğrayan susuzlara çölde
Onun devrinde sersem değil kimse cefa çölünde
V. Kitâbe:
Rukûd-ı âbına dâir şikâyet eylese gevher
Olur suyu revân-bahş eyler ise ceryine fermân
V. Kitâbe:
Akmayan su için gevher şikâyet etse
Gelir suyu yapımına ferman edip bahşederse
VI. Kitâbe:
Küllü hâl-i ahâlî cûy-ı ʿadli ile handândır
Meğer dest-i ‘atâsından denânîr eyleye efgân
VI. Kitâbe:
Ahali her halinde mutludur adaletiyle
Meğer cömert elinden altınlar figan ede
VII. Kitâbe:
Vücûdu ʿayn-ı rahmet olduğuna iki şâhiddir
Cebîn-i enverinde nûr-ı dîn ü pertev-i îmân
VII. Kitâbe:
Vücudu rahmet pınarı olduğuna iki şahittir
Nurlu yüzünde dinin parıltısı ile imanın ışıltısı vardır
VIII. Kitâbe:
Kerîman-ı zamânın cûd u ihsânı muvaḳḳatdir
Bu sultân-ı kerâmet rûz u şeb olmakda sîm-efşân
VIII. Kitâbe:
Zamanının cömerdi cömertlik ve ihsanı vakitlidir
Bu asil sultanın geceyle gündüzü gümüş dağıtmaktır
IX. Kitâbe:
Rızâ-cûyî-i Haḳda itdi naḳd-i himmetin mebẕûl
Bu cây-ı dil-güşâda eyledi îcâd şâdırvân
IX. Kitâbe:
Hakk’ın rızası için çok para sarf etti gayretle
Şadırvan yaptırdı bu gönle ferahlık veren yerde
X. Kitâbe:
Ne şâdırvân-ı bî-hemtâ ne zîbâ tarh-ı rûh-efzâ
Bunun resmin görünce oldu hep ressâmlar hayrân
X. Kitâbe:
Ne güzel cana can katan süslemeli bir desen, ne eşsiz bir şadırvan
Bu şadırvanın resmini görünce hep ressamlar oldu hayran
XI. Kitâbe:
Bu su âb-ı hayâtın süd ḳarındaşı mıdır sorsam
Ki şîrîn-kâmî-i câvîde mâlik nûş iden ʿatşân
XI. Kitâbe:
Sorsam bu su hayat suyunun süt kardeşi midir
İçen susuzlarda tadı damakta kalan tazelikte midir
XII. Kitâbe:
Letâfetde müşâbihdir bu âb-ı nâb tesnîme
Bunun sâḳîsini gönderse cennetden revâ rıḍvân
XII. Kitâbe:
Bu halis su Tesnim² ırmağına benzer letafette
Revadır Rıdvanᶟ bunun sucusunu cennetten gönderse
XIII. Kitâbe:
Sarîrin gûş edip baḳ ʿayn-ı taʿzîm ile bu ʿayna
Hemîşe olmada tesbîh-gûy-ı Hazret-i Yezdân
XIII. Kitâbe:
Hışırtısını duyup saygı gözüyle bak bu çeşmeye
Devamlı anılmakta Hazreti Allah tespihle
XIV. Kitâbe:
Gönüllerde leb-i cû seyrine hîç ḳalmadı hâhiş
Bu mevḳî‘ oldu nüzhetgâh-ı ehl-i dânîş ü ‘irfân
XIV. Kitâbe:
Dudaklarda akarsu, gönüllerde seyrine hiç kalmadı arzu
Bu mevki ilim ve irfan erbabının ziyaret yeri oldu
XV. Kitâbe:
Serîr-i saltanatda müstedâm olsun o şâhinşâh
Cihânda tâ ki nûş-ı âbdan ʿatşân ola reyyân
XV. Kitâbe:
O padişahlar padişahı devamlı olsun saltanat tahtında
Ta ki bu sudan içen susuzlar suya kansın cihanda
XVI. Kitâbe:
Emîn altın suyıyla eyledim târîhini tahrîr
Mahalli cûdıdır Sultân Mahmûd’un bu şâdırvân
1153
XVI. Kitâbe:
Emin altın suyuyla yazdım tarihini
Bu şadırvan Sultan Mahmut’un cömertlik yeri
H. 1153 M. (1739-1740)
Notlar: Kaside-i Bürde Tercümesi, [Kaside-i Bürde Tercümesi ve Şerhi Abidin Paşa isimli eserden alınmıştır. Syf:238-Çeviri Hicabi Karaçorlu)
¹ Dört seçkin sahabe / çâr-yâr: Dört dost, ilk dört İslam halifesi, çâr-yar-ı
güzin: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali.
² Tesnim: Cennet suyu, cennetteki ırmaklardan birinin adı.
ᶟ Rıdvan: Memnunluk, hoşnutluk. Cennet’in kapıcısı olan büyük melek.